
Gelecek yıl, Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını kutlayacağız. Ulu Önder Atatürk’ün bizlere en büyük armağanı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, geride bıraktığımız 99 yılda çok ve büyük işler başardı. Ülke olarak her alanda çalışmaya, gelişmeye devam edecek, hedeflerimize ulaşmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.
Cumhuriyetin 2’nci yüzyılında belediyelerimizin hedeflerinin neler olması gerektiğine ilişkin söylemem gereken ilk şey şu; belediyelerimizin yani yerel yönetimlerin hedefleri, ülkenin hedeflerinden ayrı düşünülemez. Daha çağdaş, daha evrensel, daha demokratik, refah seviyesi yüksek, huzurlu ve güvenli şehirler yaratmak olmalıdır. Eğer bu anlayışı tüm yerel yönetimlere yayabilirsek, ülkemizin ve Cumhuriyetimizin hedeflerine ulaşması çok daha kolaylaşacaktır.
Elbette bu hedeflerin gerçekleşmesi için yapılması gereken şeyler var. Bunlardan ilki, yerel yönetimlerle ilgili yasalarda geniş çaplı bir reformun yapılmasıdır. Bugün sahip olduğumuz yerel yönetimlerle ilgili yasaların bazı bölümleri çağımızın gereksinmelerini karşılayacak, yerel yönetimleri yeni hedeflere yönlendirmekten uzaktır. Bilhassa önümüze yüksek duvarlar örmektedir. Benim her fırsatta dile getirdiğim, dikkat çekmeye çalıştığım konulardan biri, yerel yönetimlerin birçok konuda sorumlu ama yetkisiz olmalarıdır. Örneğin bunlardan en göze batanı şehir içi trafiktir. Trafikte yaşanan sıkıntıların bütün sorumluluğu yerel yönetimlere çıkarılmaktadır. Oysa yerel yönetimlerin ceza kesme, yanlış park eden araçları çekmek gibi bir yaptırım yetkisi yoktur. Keza bunun gibi yerel yönetimlerin (belediyelerin) pek çok yetkileri, başka kamu kurumlarıyla da paylaşılmakta ve bu yüzden bu kurumlar çoğu kez birbirleriyle çelişkili karar yetkileriyle karşı karşıya gelmektedirler. Bunun gibi size birçok örnek verev bilirim. Diğer taraftan benim, “Büyükşehir Belediyelerinin Yerel Yönetim Sistemine Ait Yapısal Sorunları Ve Çözüm Önerileri” başlıklı geniş kapsamlı bir çalışmam Sayın Cumhurbaşkanına da ulaştırılmıştır. Bu ve benzeri öneriler ve çalışmalar ışığında Yerel Yönetim Yasa ve diğer idari düzenleyici metinlerde, derhal geniş çaplı bir revizyonun yapılmasını gerekli gördüğümü söylemek istiyorum.
Yetkileri ve mali gelirleri artan, merkezi yönetim tarafından daha az müdahale edilen, karar alabilme kabiliyetleri için daha demokratik ve daha özgür ortamlar yaratıldığında yerel yönetimler ülkemizin ve Cumhuriyetimizin itici gücü olacaktır.
Yalnızca bir takım yasal düzenlemelerin yapılması elbette tek başına yeterli değildir. En az onun kadar önemli olan bir diğer husus, yerel yönetimlerin hem yöneticiler hem de kurumsal anlamda vizyonunun ve misyonunun çağdaşlığı ve genişliğidir. Zira yerel yönetimler, insanların doğumlarından ölümlerine kadar, 7 gün, 24 saat yaşamlarının her alanında vardır. İnsanların huzur, mutluluk, güven ve rahatlık ihtiyaçlarının sağlanmasında yerel yönetimler birinci sıradadır. Vizyon ve misyonun genişliği de yeterli değildir. Her ne kadar yerel yönetimler bir taraflarıyla siyasetin çok içinde olsalar da, asla partizanca bir yaklaşımla yönetilmemelidirler. Hizmet yapılırken, partili partisiz, oy veren vermeyen ayrımı kesinlikle yapılmamalıdır.
Bunların tümü bugün nasıl belediyelerin hedefi ise, Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında da “ana hedefler” olmalıdır. Bu hedeflere ulaşıldığında, görülecektir ki, eğitimde, sağlıkta, trafikte, sosyal yaşamda, kültür ve sanatta, çevrenin ve doğanın korunmasında bugünkünden çok daha yetkin ve etkin olunabilecektir.
Eğer bu ana hedefleri es geçer, görmezden gelirsek, ne kadar çok geniş yollar, bulvarlar, geniş yeşil alanlar, yüksek binalar, köprüler yaparsak yapalım, mutlu şehirler yaratmak konusunda hep geride kalırız.
Bizim Eskişehir’deki çalışmalarımızın temelinde yatan ana unsur budur. Ben hiç bir zaman büyük, heybetli, gösterişli yatırım ve projelerin peşinde olmadım. Eskişehirlilerin önceliklerini bilerek, kıt kaynakları en verimli şekilde kullanmaya gayret ettik. Onların huzurlu, güvenli, rahat ve mutlu olmaları için çalıştık. Sonunda da yerli ve yabancılar tarafından beğenilen ve örnek alınan bugünkü Eskişehir ortaya çıktı.
Ben, Cumhuriyetimizin daha nice yeni yüzyılları karşılayacağına yürekten inanıyorum. Her yeni yüzyıl için yerel yönetimlerin hedefleri hep aynıdır. Hedef, o şehirde yaşayan insanların mutluluğudur, aydınlık, çağdaş, canlı haklarına ve çevreye saygılı şehirler yaratmaktır. Gerisi ayrıntıdır.