CHP Türkiye’ye Nasıl Bir Dış Politika Öneriyor?

CHP NE DİYOR?

CHP PROGRAMI’NDA DIŞ POLİTİKA

(2008 / Sayfa 119-141)

YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ

Dünyada saygınlığın ve etkinliğin ölçütleri, demokrasiye bağlılık, insan haklarına saygı, ekonomik gelişmişlik ve kendini savunma kabiliyetidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin dış politikası barışçıdır. CHP, Atatürk’ün Yurtta Barış, Dünyada Barış ilkesinin doğal sahibi ve takipçisidir. CHP, Türkiye’nin dış sorunlarının ve genel olarak uluslararası anlaşmazlıkların barışçı yöntemlerle çözülmesi gereğini savunur. Türk ulusunun barış içinde yaşamasını sağlarken, komşularımızla ve bölge devletleriyle karşılıklı güvene ve ortak yarara dayanan barışçı ilişkiler kurarak ve işbirliği sağlayarak bölge ve dünya barışını da güçlendirmeye çalışır. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin ulusal siyasi, ekonomik ve güvenlik çıkarlarını korumaya, bağımsızlığını ve egemenliğini, ulusu ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğünü sürdürmeye, uluslararası saygınlığını ve etkinliğini arttırmaya yönelik barışçı bir ulusal dış politika izlemektedir. Bu amaçla, bir yandan dış politikanın savunma politikasından ayrılmayacağı inancıyla Türkiye’nin ulusal gücünü en yüksek düzeye çıkarırken, öte yandan diplomatik yöntemlerden, bölgesel ve uluslararası işbirliği örgüt ve girişimlerinden de bu amaç doğrultusunda yararlanır. (…)

AVRUPA BİRLİĞİ

CHP başından beri Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemektedir. Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefi , Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaşlaşma devriminin, modernleşme vizyonunun doğal uzantısı olan bir toplumsal değişim projesidir. AB ile ilişkilerimizde koşulumuz; eşit koşullu, Cumhuriyetimizin kuruluş değerlerine saygılı, onurlu tam üyeliktir. CHP bunun dışındaki hiçbir seçeneği kabul etmez.

CHP Türkiye’ye diğer üyelerden farklı, özel bir statü verilmesini kabul etmez. Eşit haklara sahip olacak bir Türkiye’nin AB üyeliği için diğer bütün üyelerin kabul edip uyguladıkları koşullara, bu arada Kopenhag ve Maastricht kriterlerine uyulmasını, AB hukukunun benimsenmesini kabul eder. Ancak, başka ülkelerden istenmeyen koşulların tek taraflı tavizler gibi Türkiye’ye dayatılmasına karşı çıkar. Bu arada, Serbest dolaşım, tarım destekleri, bölgesel kalkınma alanlarında AB tarafından getirilmiş olan kalıcı kısıtlamaların kaldırılmasını ister. AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarının, eş zamanlı olarak Türkiye ile söz konusu üçüncü ülkeler arasında da paralel anlaşmaya dönüşmesini hedef alır. (…)

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

CHP, bölgesel ve uluslararası kuruluşları, uluslararası anlaşmazlıkların barışçı çözümü ve uluslararası işbirliği açısından gerekli ve yararlı görür. Dünya barışının korunması için bütün ülkelerin Birleşmiş Milletler Yasasına saygı göstermelerini bekler. Birleşmiş Milletlerden de örgütün temel ilkelerini tüm uluslararası anlaşmazlıklara ayrım yapmaksızın uygulamasını, tüm ülkelerin bağımsızlığının, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına aynı ölçüde yardımcı olmasını ister. Birleşmiş Milletler ve AGİK gibi uluslararası kuruluşların, sadece büyük devletlerin ulusal politikalarının aracı olmasına karşı çıkar. Dünya barışını korumanın bir koşulu da, ülkeler arasındaki büyük ekonomik uçurumların kapatılmasıdır. CHP, Birleşmiş Milletlerin dünyada yeni ve hakça ekonomik düzen kurulması için etkin çalışmalarda bulunması gereğini savunur ve bu amaçla yapılacak yeni uluslararası girişimleri düzenlemeleri destekler.

NATO VE ABD

CHP bütün ülkelerle dostluk ve işbirliği ilişkilerinin geliştirilmesini savunur. Amerika ve diğer NATO müttefiklerimizle karşılıklı saygı, dayanışma ve işbirliğine dayanan ilişkiler geliştirilmesini destekler. Ancak başta Irak konusu olmak üzere CHP, ABD’nin izlediği bazı politikalara karşı çıkmaktadır. Zira CHP, ABD’nin Irak’a müdahalesinin uluslararası hukuka aykırı, siyasi ve ahlaki açılardan da yanlış olduğunu savunmuş; bu anlayışla TBMM’ye getirilen Türkiye’yi savaşa sürükleyebilecek, bir karargâh ve cephe ülkesi haline getirebilecek 1 Mart 2003 tarihli tezkerenin reddedilmesinde başrolü oynamıştı. CHP bu ilkeli tavrını sürdürecektir. Irak’ın bütünlüğünün korunması, Irak’ta laikliğe ve demokrasiye dayalı yeni bir yapılanmanın oluşumu, bunu güvence altına almaya yönelik uluslararası her çaba, tüm barışçıl platformlarda desteklenecektir.  (…)

Büyük Ortadoğu Projesi ile Türkiye’ye Ilımlı İslam   

kimliği dayatılmasına kararlılıkla karşı çıkılacaktır. Türkiye’nin laik kimliği her koşulda korunacaktır. (…)

SOSYALİST ENTERNASYONAL

Sosyal demokrasinin eşitlik, özgürlük, dayanışma ve barış değerlerine, kültürler arası diyalog sürecine evrensel boyutlarda daha çok derinlik ve etkinlik kazandırılması gibi ortak konularda diğer ülkelerin kardeş sosyal demokrat partileriyle, Türkiye’nin temel hak ve çıkarlarını korumaya  özen göstererek, karşılıklı saygı çerçevesinde her konuda dayanışma içinde olmayı hedef alacaktır. (…)

CHP, Sosyalist Enternasyonal ve Avrupa Sosyalist Partisi gibi kuruluşlarla ilişkilerini yürütürken bir yandan sosyal demokrasinin genel ilkelerine uyum göstermeye, bir yandan da Türkiye’nin temel hak ve çıkarlarını korumaya özen gösterir. CHP’nin sosyal demokrasinin ilkelerini benimsemesi Türkiye’nin çıkarlarına aykırı olarak bu kuruluşlarda ortaya çıkabilecek görüşleri ve eğilimleri benimseme zorunluluğu doğurmaz.

2018 SEÇİM BİLDİRGESİ’NDE DIŞ POLİTİKA

(24 Haziran 2018 / Sayfa: 120-130)

CHP’nin 2018 Seçim Bildirgesi’nde dış politika “Dış Politika: İstikrar ve İtibar” başlığı ile yer alırken, bildirgenin giriş bölümünde ”AKP iktidarı Türkiye’nin dış politikasında önemli bir sapma sonucu doğuran bir uygulama içindedir. Türkiye’nin hem komşuları nezdinde bölgesel bir aktör olarak, hem müttefikleri gözünde güçlü ve yapıcı, sorunlara çözüm üretebilen bir ortak olarak itibarı kalmamıştır. Türkiye, dış politika uygulamalarında tarafsızlığını, inanılırlık ve güvenilirliğini kaybetmiş, öngörülebilir bir uluslararası aktör olma özelliğini yitirmiştir. Dış politika güven esasına dayalı bir politika alanıdır. Güvenin yitirilmesi Türkiye’nin uluslararası imajını da olumsuz etkilemektedir” belirlemesi yapılır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin dış politika anlayışı, bir yandan Türkiye’nin dış politika uygulamalarında yeniden güvenilir ve iş birliği yapılabilir bir ortak haline gelmesi için gereken adımların atılmasını sağlayan, bir yandan da ülkemizin yitirmiş olduğu imaj ve itibarını yeniden olumlu bir dönüşüme kavuşturan güçlü bir kamu diplomasisi faaliyeti bütünlüğü oluşturmaktadır.

Bu anlamda, Türkiye’nin dış politikası dört unsur üzerine oturtularak geliştirilecektir:

• Yurttaşlarımızın adalet, güvenlik, huzur ve refahını gözeten bir dış politika,

• Uluslararası hukuka saygılı ve değerlere dayalı bir dış politika,

• Tarihi birikim, coğrafi konum ve kültürel çeşitliliğin zenginliği ile donanmış çoğulculuğa dayalı bir dış politika,

• Tüm dünya ile bütünleşen, bölgesel ve küresel iş birliğini güçlendiren, katılımcı bir dış politika.

Bunun için ülkemizin Balkanlar’da, Karadeniz’de, Kafkasya’da, Orta Doğu’da ve Doğu Akdeniz’de güvenilir ve öngörülebilir bir komşuluk politikası geliştirmesi esastır. Bu komşuluk politikasını Türkiye’nin üzerinde bulunduğu toprakların binlerce yıllık kültürel birikim ve zenginliğinden ilham alarak geliştireceğiz. Bu anlayıştan hareketle, bölgemizde yaşayan tüm halkların başta etnik, milli, dini ve mezhepsel olmak üzere ayrıştırılmasının karşısında olacağız. Bölgemizin barış, huzur ve istikrarı, ayrıştırıcılığa değil birleştiriciliğe dayandırılmalıdır. Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü, Filistin sorununun adil çözümü, Mısır ile diplomatik ilişkilerimizin yeniden gereken seviyeye yükseltilmesi ana hedeflerimizdir. Türkiye’nin bölgesinde geliştireceği barışçı ve yapıcı ilişkiler Batı dünyası ile arasının açılmasının da önüne geçecek, Türkiye yeniden kendi coğrafyası ile Batı dünyası arasında medeniyetler ittifakının güçlü bir odak noktası haline gelecektir. Bu yolla Türkiye’nin Batılı müttefikleriyle ve içinde yer aldığı ya da yer almak için müzakereler sürdürdüğü NATO, AGİT, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği gibi örgüt ve kuruluşlarla ilişkileri de yeniden normalleşecektir. (…)

AVRUPA

• AB’nin yeni fasıl açmasını beklemeden, kendi irademizle gereken reformları yapacağız.

• AB ile bozulan ilişkileri ve zayıflatılan üyelik perspektifini onaracağız. Tam üyelik hedefimizi sosyal demokratik ilkeler ışığında güçlü ve kararlı şekilde yeniden tesis edeceğiz. 

• AB ile ilişkilerimizde halkımızın refahını artırmak amacıyla gecikmiş vize serbestisini, tarım desteklerini ve bilimsel iş birliğini ön plana alan etkin müzakereler yürüteceğiz. (…)

• Avrupa ile ilişkilerde ülkemize göç etmiş olan Suriyelilerin insan haklarını hiçe sayan bir anlayışla koz olarak kullanılmasına son vereceğiz. (…)

• Kıbrıs Türk halkının meşru taleplerinin AB tarafından kabul edilmesi hedefinden vazgeçmeyeceğiz.

YUNANİSTAN

• Ege Denizi’ni iki halk arasında ayrıştırıcı bir engel değil, dostluğu artırıcı ve birleştirici bir fırsat olarak göreceğiz.

• Ege Denizi’nde yaşanan sorunları ikili görüşmeler yoluyla, hakkaniyet ilkesine göre çözmeye çalışacağız. (…)

ORTA DOĞU VE DOĞU AKDENİZ

• Bölge merkezli dış politika yaklaşımından yola çıkarak, kurucu üyelerinin İran, Irak, Suriye ve Türkiye olacağı “Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı”nı (OBİT) kuracağız.

• Orta Doğu’da Arap Baharı sonrasında başarısızlığı tescil olan yanlış politikaları terk ederek; maceracılıktan, kibirden, fırsatçılıktan, mezhepçilikten ve hamasetten uzak bir dış politika anlayışı benimseyeceğiz.

• Türkiye’yi laikliğe, kadın-erkek eşitliğine, sosyal haklara ve hukukun üstünlüğüne bağlı, Orta Doğu ülkeleri için model teşkil edecek, kalkınmış bir bölgesel güç haline getireceğiz.

• Bölge ülkelerinin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüklerine saygı duyacağız.

• Bölgede köktenci, mezhepçi ve dogmatik siyasi hareketlere karşı, sosyal demokrat değerler ile harmanlanmış cumhuriyetçi, laik ve barışçı bir politikayı egemen kılacağız.

• Bölgede her türlü terör örgütüyle kararlılıkla mücadele edeceğiz. Terörle mücadelede, BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarına uyacağız. (…)

SURİYE’DE SAVAŞIN SONA ERDİRİLMESİ

• Dost Suriye halkının esenliğini ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaya dönük bütün uluslararası barış girişimlerini ve BM Suriye Özel Temsilcisi’nin çalışmalarını destekleyeceğiz.

• Suriye’de istikrarın sağlanmasından ve devlet dışı aktörlerin silahsızlandırılmasından sonra Suriye halkının kendi iradesiyle karar verebileceği bir siyasi çözümü destekleyeceğiz.

• Suriye’de barışçı çözüm sonrasında ülkemizde geçici koruma altındaki Suriyeliler arasında dileyenlerin mağdur edilmeden, aşamalı olarak, güvenli bir biçimde ülkelerine geri dönüşünü sağlayacağız.

• Suriye’de teröre karşı kesin bir tavır alacağız. Terör örgütlerinin ülkemiz için yarattığı güvenlik tehditlerini ortadan kaldırarak topraklarımızda yuvalanan terör unsurlarını temizleyeceğiz. (…)

İSRAİL VE FİLİSTİN SORUNU

• İsrail-Filistin sorununa, iki devlet esasına dayalı bir çözüm bulmak için yapılan girişimlere destek olacağız.

• Dış politika yaklaşımımızda Filistin sorununun, İslami radikalizme ve antisemitizme savrulmadan ve insan haklarına saygılı bir biçimde ele alınmasını sağlayacağız. (…)

Yurt Dışındaki İnsanlarımızın Eğitim Sorunlarına Çözüm

• Çifte vatandaşlık hakkının kazanılması için gereken tüm diplomatik girişimleri gerçekleştireceğiz.

• Yurt dışındaki yurttaşlarımızın sorunlarının TBMM’ye daha etkin şekilde taşınması için yurt dışı seçim bölgeleri oluşturacağız.

• Her 300 bin seçmene bir milletvekili düşecek şekilde, yurt dışındaki yurttaşlarımızın TBMM’de 10 milletvekili ile temsil edilmesini sağlayacağız.

• Yurt dışı temsilciliklerinde, öncelikle yurt dışında yetişmiş genç insanlarımızın görev almalarını sağlayacağız.

• Konsolosluk hizmetlerini geliştirecek, işlem harçlarını yarı yarıya düşüreceğiz. Bu işlemlerin mümkün olduğunca İnternet üzerinden gerçekleştirilmesi için yasal düzenlemeler yapacağız.  (…)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: